Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, Ankara’da düzenlediği basın toplantısının partisinin manifestonu açıkladı. Özdağ, ‘Anadolu Kalesi’ projesi ile küresel iklim değişikliğinden etkilenerek, göç edecek olan Asya ve Afrikalıların Türkiye’ye sığınmalarının da önünü alacaklarını söyledi.
Ümit Özdağ gazetecilerle buluştu
Uğur DUYAN
ANKARA (Anayurt) – Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara’da düzenlediği basın toplantısının partisinin manifestonu açıkladı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özdağ, ‘Anadolu Kalesi’ adını verdikleri bir proje ile Küresel İklim Değişikliğinden etkilenerek, göç edecek olan Asya ve Afrikalıların Türkiye’ye sığınmalarının da önünü alacaklarını söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 15 Eylül’de düzlenen ‘Göç Kurulu Toplantısı’nda, Türkiye’deki toplam asayiş olaylarının yarısının göçmenler tarafından işlendiğini söylemesine karşın bu ifadelerin bakanın ve bakanlığın resmi hesaplarından ve Anadolu Ajansı’nın haberinden çıkartıldığını iddia etti. Türkiye’de Suriyelilere verilen vatandaşlık sayısının da gizlendiğini öne süren Özdağ, yakında gerçek rakamları kamuoyu ile paylaşacaklarını da kaydetti. ‘Anadolu Kalesi’ adını verdikleri bir proje ile Küresel İklim Değişikliğinden etkilenerek, göç edecek olan Asya ve Afrikalıların Türkiye’ye sığınmalarının da önünü alacaklarını kaydeden Özdağ, göçmelere yönelik CHP’nin getirdiği önlemlerin kendi projelerinden aparıldığını da iddia etti.
İYİ Parti’den 16 Kasım 2020’de ihraç edildikten sonra, 13 Ocak’ta Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ihraç kararını iptal etmesiyle kurucularından olduğu İYİ Parti’ye geri dönen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, 4 Mart’ta istifa ederek, kendi hareketini başlatacağını duyurmuştu. 26 Ağustos’ta Zafer Partisi’ni kuran ve genel başkanlık görevini de üstlenen Özdağ ve partisinin başkanlık divanı üyeleri, basın mensuplarıyla ilk kez bir araya geldi.
‘SUÇLARIN YARISINI SURİYELİLER İŞLİYOR’
Ankara’da bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Özdağ, 15 Eylül’de düzlenen ‘Göç Kurulu Toplantısı’nda, Bakan Soylu’nun “Ülkemizdeki olayların yarısı kadar olanlarını yabancılar gerçekleştiriyor. Yarısı da kendi içlerinde. Ve bunların yarısı da küçük yaştaki evliliklerden kaynaklanıyor” ifadesini kullandığını belirterek, ilgili video kaydının bu kısmını da yayınladı.
Toplantının hemen ardından bu ifadelerin resmi hesaplardan ve Anadolu Ajansı haberinden çıkarttırıldığını belirten Özdağ, şöyle devam etti:
“Gerçek rakamlar bunlar. Açıklandığı gibi yüzde 2 değil. Önce açıkladılar sonra basına baskı yaparak haberlerin içeriği değiştirildiler. Kendi hesabı, devletin resmi hesabı, Anadolu Ajansı dahil, hepsinden çıkartıldı. Bunun tercümesi şudur: 80 milyon Türk’ün işlemiş olduğu suç kadar Türkiye’de kaçaklar ve sığınmacılar tarafından işleniyor. Suçların yarısını kendi aralarında işliyorlarmış. Bunu böyle küçümseyemezsiniz. Bunlar bizim topraklarımızda işleniyor.
Soylu diyor ki, kendi aralarında işledikleri suçların yarısı da küçük yaşta evlilikler. Buna Türk hukukunda çocuklara tecavüz deniyor. İçişleri Bakanı’nın küçümsediği bu. Bir başka husus ‘Suriyelilerin gelmesiyle Türkiye’nin kamu güvenliği bozulmasıdır. Oysa bozulmadı tam tersine daha iyi hale geldi’ diyor. Suçların yüzde 50’den fazla artması kamu güvenliğinin bozulması değil midir? Elimde Suriye bağlantılı olayların ve terör olaylarının kısa bir özeti var. Sayfalarca. Bu mu bozulmayan kamu düzeni?”
Suriyelilere verilen vatandaşlık sayılarının da gizlendiğini iddia eden Özdağ, Türk vatandaşlığı alanların isimlerinin artık Resmi Gazete’de yayınlanmadığını ve hükümetin suç işlediğini iddia etti.
“ANKARA’DA BİR BUÇUK YILDIR KALAN YPG’Lİ KİM?”
Özdağ, Suriye ve YPG ile ilgili bir soru üzerine ise YPG’nin iktidar tarafından tahammül edilen bir terör örgütü olduğunu iddia ederek, “Biz Suriye toprak bütünlüğünü savunuyoruz. YPG’nin başkanının karısının dayısı Ankara’da hangi ofiste ne zamandan beri çalışıyor, hangi kişilerle görüşüyor, kimlerle iş yapıyor, bir terör örgütüyle bağlantılı olmasına rağmen Ankara’da bir buçuk senedir varlığına neden tahammül ediliyor?” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE JEOPOLİTİK İNTİHARA SÜRÜKLENİYOR”
İdlib ve El Bab’daki durumun sürdürülebilir olmadığını kaydeden Özdağ, Türkiye’nin Suriye ve İdlib politikası konusunda kan kaybettiğini ve durumun her geçen gün biraz daha kötüye gittiğini savunarak şunları kaydetti:
“Sadece İdlib’den Türkiye’ye yönelik göçün potansiyeli 4 milyondur. Ama 1 milyon kişinin de 100 bin kişinin göçü dahi tahammül edilemez. Yapılması gereken Şam rejimiyle görüşmeler yaparak bu bölgede Şam’ın bir af çıkartmasını sağlamaktır. Bu bölgedeki grupların silahsızlandırılarak, Suriye’nin kuzeyinde ama sadece İdlib’de değil, YPG ve PKK bölgesinde de Suriye devleti tarafından kurulmasını sağlayacak adımlar atmaktır. Bugün Türkiye, yanlış Suriye ve yanlış İdlib politikasıyla kan kaybetmektedir. En ufak mesafe kaydedemediği gibi her geçen gün daha kötüye gitmektedir. İdlib ve diğer bölgelerde başka çalışmaların olduğunu biliyoruz. Bunları da büyük bir endişe ile izliyoruz. Türkiye bir intihara doğru saray rejimi tarafından sürükleniyor, bir jeopolitik intihara doğru. Ama Zafer Partisi, Türk milletinin iradesini temsil ederek Suriyelilerin vatanlarına dönmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanarak Türkiye’de de çıkartılmak istenen iç karışıklıkları engelleyecek politikasını sürdürmeye ve Türk halkının desteğini almaya devam edecektir.”
“BİLİNÇLİ YÖNLENDİRİLEN GÖÇ TÜRKİYE’NİN DEMOGRAFİSİNİ DEĞİŞTİRİYOR”
Özdağ, “Bilinçli yönlendirilen göç süreci ülkemizin demografik yapısının hızla değişmesine yol açmıştır” dedi. Sığınmacı ve kaçaklar meselesinin görmezden gelindiğini savunan Özdağ, “Türkiye’de 8 milyon sığınmacı ve kaçak bulunmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin evlerini, hastanelerini, okullarını, spor komplekslerini, yollarını yaptığı, maaşlarını verdiği ve sosyal yardım yaptığı 3 milyon ile birlikte Türk halkı 11 milyon insanının yükünü taşımaktadır” görüşünde bulundu.
“ANADOLU KALESİ” PROJESİ
Ümit Özdağ, kayıtlı ve kayıtsız Suriyelilerin Türkiye’de kalmaları durumunda 20 yıl sonra sayılarının 15,3 milyona ulaşacağını söyledi. Özdağ, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi konusunda hangi çalışmaları yapacaklarının sorulması üzerine, “Anadolu Kalesi” programı çerçevesinde bir seneyi kapsayan çalışmayla hem mevcut sığınmacıların ülkelerine dönmelerini hem de küresel ısınma kaynaklı yeni göç dalgalarını durduracaklarını dile getirdi.