Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yönelik çağrısına “Bu açıklama bir suçtur” sözleriyle karşılık verdi. Aynı dakikalarda Kılıçdaroğlu Erdoğan’a yanıt olarak “Yolsuzlukla mücadele edeceğim. Bunu en başta bilmesi gereken de Sayın Erdoğan’dır” açıklamasında bulundu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yerel Medya Çalıştayı’nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdarğlu, “Basın İlan Kurumu parayı gerçek tirajlar üzerinden versin. Sahte tirajlar üzerinden devlet soyuluyor” diyerek, “Basın İlan Kurumu’nun yeniden yapılanması lazım” çağrısında bulundu.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yerel Medya Çalıştayı’nda kamu görevlilerine yaptığı “kanunsuz iş yapmayı durdurun” çağrısını yineledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Afrika gezisi öncesi havalimanında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı’ndan en alt düzeydeki memura kadar herkes görevini hukuka göre yapmak zorundadır. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin.” ifadelerini kullandı.
Aynı dakikalarda açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bu sözlerine yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, “‘Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerine yönelik açıklamaları suçtur’ diye açıklama yapmış. Yolsuzlukla mücadele edeceğim. Bunu en başta bilmesi gereken de Sayın Erdoğan’dır.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Basın İlan Kurumu parayı gerçek tirajlar üzerinden versin. Sahte tirajlar üzerinden devlet soyuluyor.
Gazetecilik mesleğinin önemine en çok gazeteciler değer verirler. Dolayısıyla gazeteci dediğimiz kişilerin gazeteci olup olmadığına devlet değil, bu işi yapan kurumların karar vermesi lazım. Bunun da bağımsız bir kurul tarafından karar verilmesi gerekiyor.
Basın İlan Kurumu’nun yeniden yapılanması lazım.
Haberin arkasında durmak, sonuç alıncaya kadar o haberin arkasını bırakmamak doğru bir tutum değil mi acaba? Haberi yazıyoruz, önemli bir haber ama 3 gün sonra herkes unutuyor. O zaman farklı bir tablo çıkıyor ortaya.
İktidar sahipleri alkış isterler ama en çok eleştiriye ihtiyaçları var. Hatalarını görmeleri açısından.
Gazeteci, tarafsızlığını yani objektif olmayı yitirdiği andan itibaren saygınlık dediğimiz alan yara almaya başlıyor. Bunda hepimizin sorumluluğu var.
Gazetecilikteki bozulmayı şuna bağlıyorum; eskiden gazeteciler halkın arasında otururlardı. Halkın sorunlarını gören, sorunları yaşayan alandan çıkıp tam tersine sorunu olmayan alanlarda oturmaya başladılar. Halkın sorunlarını değil, başkalarının sorunlarını dile getirmeye başladılar.
Dün sosyal medyada açıklamam oldu. Kamu görevlilerine seslendim. 27,5 yıl kamuda görev yapan ve bugün de siyasette bulunan kişi olarak kamu görevlilerine hitap ediyorum. Gazetecilik etik değerleri yüksek olan bir meslekse, kamu görevlileri için de aynı şey geçerlidir. Kamuda görev yapan kişi bir ailenin ya da bir partinin militanı olamaz. Gidip oy verebilir ama görevini yasalar çerçevesinde yapması gerekir.